Kadir Gecesi ile İlgili Ayet ve Hadisler
Dinî literatürde “Leyletü’l-Kadr” şeklinde Kur’ân-ı Kerîm’in indirildiği gecenin adı olarak geçen Kadir Gecesi’nin fazileti hakkında pek çok ayet ve hadis vardır. Kadir Gecesi nedir? Kadir Gecesi ile ilgili ayetler ve hadisler nelerdir?
Bin aydan daha hayırlı olduğu belirtilen Kadir Gecesi, Kur’an’ın Allah (c.c) tarafından Cebrail (a.s.) aracılığıyla Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’e vahyedilmeye başlandığı gecedir.
KADİR GECESİ İLE İLGİLİ AYETLER
“Biz onu Kadir gecesi indirdik. Kadir gecesi nedir, bilir misin sen? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. Meleklerle Ruh o gece Rablerinin izniyle her iş için iner de iner. Tam bir esenliktir o gece, tâ tan yeri ağarıncaya kadar.” (Kadîr sûresi, 1-5)
Kadir suresinin tefsiri için tıklayınız…
“Biz Kur’an’ı kutlu bir gecede indirdik.” (Duhân sûresi, 3)
Duhan suresinin tefsiri için tıklayınız….
KADİR GECESİ İLE İLGİLİ HADİSLER
“Kadir gecesini, fazilet ve kudsiyetine inanarak ve sevabını yalnız Allah’tan bekleyerek ibâdet ve tâatle geçiren kimsenin -kul hakkı hâriç- geçmiş günâhları bağışlanır.” (Müslim, Müsâfirîn, 175)
Aişe (r.anha), Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’e: “–Ey Allah’ın Resûlü! Kadir gecesinin hangi gece olduğunu bilecek olursam, o gece nasıl dua edeyim?” diye sormuş, Efendimiz (s.a.v.) de:
اللَّهُمَّ إِنَّكَ عَفُوٌّ تُحِبُّ الْعَفْوَ فَاعْفُ عَنِّي
“«Allah’ım! Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin. Beni bağışla!» diye dua et!” buyurmuştur. (Tirmizî, Deavât, 84)
KADİR GECESİNİ RAMAZAN’IN SON 10 GECESİNDE ARA
“Kadir gecesi ile ilgili rüyalarınızın, Ramazan’ın son yedi gecesi üzerinde toplandığını görüyorum. O halde Kadir gecesini arayan onu Ramazan’ın son yedi gecesinde arasın!” (Buhârî, Leyletü’l-kadr 2,)
“Kadir gecesini Ramazan’ın son on günü içinde arayınız!” (Buhârî, Leyletü’l-kadr 3)
“Kadir gecesini Ramazan’ın son on günündeki tek gecelerde arayın!” (Buhârî, Leyletü’l-kadr 3)
RAMAZAN’IN SON 10 GÜNÜNDE PEYGAMBERİMİZ
Hz. Aişe (r.anha) şöyle buyurdu: “Ramazan ayının son on günü girdiğinde Resûlullah geceleri ihyâ eder, ev halkını uyandırır, ciddiyetle ibadete soyunur ve eşleriyle ilişkiyi keserdi.” (Buhârî, Leyletül-kadr 5)
Hz. Aişe’den (r.anha) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) Ramazan’da diğer aylardan daha fazla (kulluk yapmaya) çalışırdı. Ramazan’ın son on gününde de Ramazan’ın öteki günlerinden daha fazla ibadet ederdi. (Müslim, İ’tikâf 8)
KADİR GECESİ’Nİ ARAYAN 27. GECESİNDE ARASIN
Zirr b. Hubeyş anlatıyor: “Ubey b. Ka’b’a; (r.a.) İbn Mes’ud’un, (r.a.) ‘Senenin bütün gecelerini ihya eden kimse kadir gecesine tesadüf edebilir.’ sözünü hatırlattığımda, bana şu cevabı verdi: ‘Kendisinden başka ilah olmayan Yüce Allah’a yemin olsun ki, kadir gecesi Ramazan ayındadır. Kadir gecesi; Resûlullah’ın (s.a.s.) bize namaz kılmamızı emir buyurduğu gecedir. O da Ramazan’ın 27. gününün gecesidir. O gecenin alameti, o gecenin sabahında güneşin beyaz ve ışınları gözü almayacak şekilde doğmasıdır’” (Müslim, Salâtü’l-Müsâfirîn, 179).
Abdullah b. Ömer’den gelen bir rivayette Hz. Peygamber (s.a.s.), “Kadir gecesini aramak isteyen 27. gecede arasın.” (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, VIII, 426) buyurmuş, böylece 27. geceyi ibadet ve zikirle uyanık olarak geçirmemizi tavsiye etmiştir.
Kadir gecesinin Ramazan ayının 27. gecesinde olduğu (Müslim, Salâtü’l-Müsâfirîn, 179-180) genel kabul görmüş olmakla birlikte, Ramazan’ın son on gününün tek gecelerinde (Müslim, Sıyâm, 207) veya son yedi gecesinde aranması ile ilgili farklı rivayetler de vardır (Müslim, Sıyâm, 205-206). Dolayısıyla Ramazan’ın son gecelerini Kadir gecesiymiş gibi değerlendirmek gerekir.
“Kadir Gecesi’ni Son 10 Günde Arayınız” Hadisi
Hadisi şerifi nasıl anlamalı ve amel etmeliyiz? Kadir Gecesi’ni Ramazan’ın hangi günlerinde aramalıyız?
Abdullah İbni Ömer radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre, bir grup sahâbî, rüyalarında Kadir Gecesi’nin Ramazan’ın son yedi gecesinde olduğunu görmüşler (ve bunu Hz. Peygamber’e bildirmişler)di. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
– “Kadir gecesi ile ilgili rüyalarınızın, Ramazan’ın son yedi gecesi üzerinde toplandığını görüyorum. O halde Kadir Gecesi’ni arayan onu ramazanın son yedi gecesinde arasın!” (Buhârî, Leyletü’l-kadr 2, Ta’bîr 8; Müslim, Sıyâm 205 -206. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Ramazan 5; Tirmizî, Savm 71)
Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Ramazan ayının son on gününde câmiye kapanır ibadete soyunur ve şöyle buyururdu:
“Kadir Gecesi’ni Ramazan’ın son on günü içinde arayınız!” (Buhârî, Leyletü’l-kadr 3; Müslim, Sıyâm 219. Ayrıca bk. Tirmizî, Savm 72)
Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kadir Gecesi’ni Ramazan’ın son on günündeki tek gecelerde arayın!” (Buhârî, Leyletü’l-kadr 3)
Yine Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Ramazan ayının son on günü girdiğinde Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem geceleri ihyâ eder, ev halkını uyandırır, ciddiyetle ibadete soyunur ve eşleriyle ilişkiyi keserdi. (Buhârî, Leyletül-kadr 5; Müslim, İ’tikaf 7. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Ramazan 1; Nesâî, Kıyâmü’l-leyl 17; İbni Mâce, Sıyâm 57)
Yine Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, ramazanda diğer aylardan daha fazla (kulluk yapmaya) çalışırdı. Ramazanın son on gününde de ramazanın öteki günlerinden daha fazla ibadet ederdi. (Müslim, İ’tikâf 8. Ayrıca bk. Tirmizî, Savm 72; İbni Mâce, Sıyâm 57)
Hadisi Şerifleri Nasıl Anlamalıyız?
Bu beş hadîs-i şerîfin beşi de Kadir gecesinin hangi gece olduğunu belirlemeye yönelik ipuçları ihtiva etmektedir. İlk üçü Sevgili Peygamberimiz’in sözlü tavsiyelerini, son ikisi de bizzat onun tavrını bize nakletmektedir. Böylece hem sözlü hem de fiilî sünnet, Kadir gecesinin ramazan ayının son on günü içindeki gecelerden biri olduğu konusunda ağırlıklı bir kanaat vermektedir. Ayrıca son iki hadis, ramazanın son on günü mescidde ibadete çekilme anlamındaki i’tikâf sünnetini de gündeme getirmektedir.
Kadir ve kıymetinin pek yüksek olduğuna daha önceki âyetler ve hadiste dikkat çekilen Kadir gecesinin hangi geceye rastladığı pek tabii olarak merak konusudur. Bu beş hadis işte bu merakımızı gidermeye yönelik işaretler taşımaktadır. Aslında bu durum merakımızı gidermekte midir, artırmakta mıdır o da pek belli değildir.
İbni Ömer’in rivayetinde, sahâbîlerden bir grubun Kadir gecesinin ramazanın son yedi gecesinde olduğuna dair rüyalar gördüğünü öğreniyoruz. Şu halde ashâb-ı kirâm da pek tabii olarak bu mübarek gecenin hangi gece olduğunu rüyalarına girecek kadar merak etmişler. Ancak yine de bu mübarek gece kesin olarak tesbit edilememiş, “son yedi geceden biri” gibi esnek bir tesbit söz konusu olabilmiştir. Peygamber Efendimiz de rüyaların bu son yedi gece üzerinde toplanmasını dikkate alarak, “Kim Kadir gecesinin zamanını merak edip aramaya kalkarsa onu ramazan ayının son yedi gecesi içinde arasın” buyurmak suretiyle genel bir arama alanı tayin etmiştir. Ancak bu son yedi gecenin, yirmi birinci geceden sonraki yedi gece mi, yoksa en sondan başlamak üzere 23. veya 24. geceyi de içine alan yedi gece mi olduğunda görüş ayrılığı bulunmaktadır. Yoksa tek sayılı son yedi gece mi olduğu (ki bu takdirde 17. gece de bu sayımın içine girer) üzerinde durulmuştur. Ancak bu son ihtimal, aşağıdaki hadisler dikkate alınınca oldukça zayıflamaktadır.
İkinci hadiste bu alan, birinci hadisteki yedi gecenin de içinde bulunduğu “ramazan ayının son on günü” olarak gösterilmiştir. Bu tesbit ve tavsiye, otuz günlük ay üzerinden son on gün, yani son üçte biri gibi daha genel bir taksimin sonucudur. Son yedi gün belirlemesine asla aykırı değildir.
Üçüncü hadiste ise, Kadir gecesinin, son on günün tek sayı ile ifade edilen gecelerinde aranması tavsiye edilmektedir. Böylece son on gün içindeki tek sayılı (21, 23, 25, 27 ve 29) beş geceden birinin Kadir gecesi olabileceği ortaya çıkmaktadır.
Memleketimizde ve İslâm dünyasında ramazanın 27. gecesi Kadir gecesi olarak bilinmekte ve ihyâ edilmeye çalışılmaktadır.
Kandil gecelerini veya herhangi bir geceyi ihyâ etmenin iki anlamı vardır. Birincisi o geceyi ihya eden kişinin şahsına yönelik yorumdur. Yani kişi, o geceyi ibadetle geçirmek suretiyle bir çeşit ölüm niteliğindeki uykudan kendisini alıkor. Böylece, “Allah, ölenin ölüm zamanı gelince, ölmeyenin de uykusundayken canlarını alır” [Zümer sûresi (39), 42] âyetinde bildirilen duruma uygun bir anlam içerisinde kişi kendi nefsini diriltmiş (ihyâ etmiş) gibi olur. İkincisi, bizzat o geceye yönelik olan yorumdur. Kişi ibadet ve tâatle değerlendirdiği zaman gece, onun için sanki gündüzleştirilmiş yani diriltilmiş bir zaman olur. Bu durum da şu âyetin anlamına uygun düşer: “Allah’ın rahmetinin eserlerine bir bak: Yeryüzünü, ölümünün ardından nasıl diriltiyor?” [Rum sûresi (30), 50].
Herkesin nasibi, gücü nisbetinde gecenin ne kadarını ihyâ etmişse o kadardır. Nitekim Hz. Peygamber’in, yatsı namazını cemaatle kılan kimsenin gecenin yarısını, sabah namazını cemaatle kılanın ise gecenin tamamını ihyâ etmiş sayılacağına dair bir beyânı da nakledilmiştir (bk. Müslim, Mesacid 260; Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 58, 68].
Dördüncü hadiste Hz. Peygamber’in ramazanın son on gününün gecelerini ihyâ ettiği, ev halkını da buna teşvik ettiği ve tam anlamıyla ibadete soyunduğu bildirilmektedir. Önce şuna işaret edelim ki bu hadiste her ne kadar bütün bir geceyi ihyâ ettiği anlamında “küllehu” ifadesi geçiyorsa da bu “büyük bir kısmını” ihyâ ettiği anlamındadır. Zira Hz. Âişe vâlidemiz, Peygamber Efendimiz’in hiçbir geceyi sabaha kadar uyanık geçirmediğini kesin bir şekilde ifade buyurmaktadır. Ancak altıncı hadiste de açıkça görüldüğü gibi Hz. Peygamber, ramazan ayı girince diğer günlerden daha fazla ibadet ederdi. Özellikle ramazanın son on gününde bu mübarek ayın diğer günlerinden daha fazla kendisini ibadete verirdi. Bu ifadeler, onun ekseriyetle ramazanın son on gecesini ihya ettiğini göstermektedir. Efendimiz’in bu hareketi, daha doğrusu bu fiilî sünneti, Kadir gecesinin bu günler içinde olduğunu ve onu ihyâ etmiş olmak için, Kadir gecesinin bulunması muhtemel olan günlerin hepsini değerlendirmeye çalıştığını göstermektedir. Ayrıca hanımlarıyla ilişkiyi kesip onları da ibadet etmeleri için uyandırması o gecelerin bulunmaz birer fırsat olduğunu anlatmaktadır.
Hadislerden Çıkarmamız Gerekenler Nelerdir?
Kadir gecesi ramazan ayının son on günü içindeki tek gecelerden biridir.
Kadir gecesini ihyâ etmek isteyenler ramazanın son on günü içindeki geceleri ihyâ etmelidir.
Hz. Peygamber hem sözlü olarak hem de fiilî olarak Kadir gecesinin ramazanın son on günündeki gecelerde olduğuna işaret etmişlerdir.
Kadir gecesi gibi müstesna fırsatları kaçırmamak için dikkatli davranmak, hatta ev halkını da bu konuda uyarmak sünnettir.
Ramazan ayında her zamankinden daha fazla ibadet etmek, son on gününde de diğer ramazan günlerinden fazla ibadete gayret etmek Peygamber Efendimiz’in sünnetidir. O halde bu konuda ona uymaya çalışmak gerekir.
KADİR SURESİ TÜRKÇE OKUNUŞU*
(*Türkçe okunuşlarından Kur’an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için aramalarda çıkmak için sitemize eklenmiştir.)
Kadir suresi Türkçe okunuşu:
Bismillahirrahmanirrahim.
1- İnnâ enzelnâhu fî leyleti-lkadr.
2- Vemâ edrâke mâ leyletu-lkadr.
3- Leyletu-lkadri ḣayrun min elfi şehr.
4- Tenezzelu-lmelâ-iketu ve-rrûhu fîhâ bi-iżni rabbihim min kulli emr.
5- Selâmun hiye hattâ matla’i-lfecr.
KADİR SURESİ ANLAMI
Kadir suresinin anlamı:
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
1- Biz Kur’an’ı Kadir gecesinde indirdik.
2- Sen Kadir gecesinin ne olduğunu bilir misin?
3- Kadir gecesi, bin aydan daha hayırlıdır.
4- O gecede melekler ve Ruh, Rablerinin izniyle her türlü iş için yeryüzüne iner de iner.
5- Bütünüyle esenliktir o gece, tâ şafak atıncaya kadar.
KADİR SURESİ KONUSU VE İNİŞ SEBEBİ
(Kadir Sûresi Karşılaştırmali Meal ve Tefsiri)
Kadir Sûresi Konusu
Kadir gecesinin faziletinden, Kur’ân-ı Kerîm’in o gecede inzâle başlanmasından ve o gece tüm kâinatı saran selâmet ve esenlikten bahseder.
Kadir Suresi İniş Sebebi
Rivayete göre Resûl-i Ekrem (s.a.s.)’e ümmetinin ömrü gösterilmişti. Efendimiz, bunu önceki insanların ömrüne nispetle çok kısa buldu. Ümmetinin, onlar kadar sâlih amel işlemekten mahrum kalacağını düşündü. Bunun üzerine Cenab-ı Hak, ona ve ümmetine, bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesini lûtfetti. (Muvatta’, İ‘tikâf 15)
Diğer bir rivayet de şöyledir: Bir gün Allah Resûlü (s.a.s.) ashâbına, İsrâiloğulları’ndan bir kişiyi anlatmıştı. Şem’ûn-i Gâzî isimli bu zât, bin ay Allah yolunda silah kuşanarak cihâd etmiş, gecelerini de ibâdetle geçirmişti. müslümanlar hayretler içinde kalarak ona gıpta ettiler. Bunun üzerine Allah Tealâ, ümmet-i Muhammed’e olan lutuf ve merhametini beyân etmek üzere Kadir sûresini indirdi. (Vâhidî, Esbâbu’n-nüzûl, s. 486)
KADİR SURESİ TEFSİRİ
Kadir suresi tefsiri:
1. Biz Kur’an’ı Kadir gecesinde indirdik.
2. Sen Kadir gecesinin ne olduğunu bilir misin?
3. Kadir gecesi, bin aydan daha hayırlıdır.
“Kadir gecesi”, Kur’ân-ı Kerîm’in indirildiği gecedir. Kur’an, ya toplu olarak Cenâb-ı Hakk’ın katından vahiy meleklerine inzal buyrulmuştur. Ya da Alak sûresinin ilk beş âyetiyle o gece Kur’ân-ı Kerîm Peygamberimiz (s.a.s.)’e indirilmeye başlamıştır. Her iki ihtimâle göre de, bu gecenin Kur’an’ın inzâline sahne olduğu ve şerefini ondan aldığı anlaşılır. Bakara sûresi 185. âyette de Kur’an’ın Ramazan ayında indiği beyân buyrulur.
Lügat olarak “kadr”, “kudret, takdir, hüküm, şeref ve kıymet” gibi mânalara gelir.
Kadir gecesinin bir ismi, “mübârek gece”dir. Bu, onun hayrı bol, çok bereketli ve şerefli bir gece olduğunu bildirir. Nitekim Duhan sûresinin ilk âyetlerinde şöyle buyrulur:
“Hâ. Mîm. Gerçekleri açıklayan bu apaçık kitaba yemin olsun! Biz onu kutlu, şerefli ve bereket yüklü bir gecede indirdik.” (Duhân 44/1-3)
Bu gece aynı zamanda takdir ve hüküm gecesidir. O gecede nice hikmetli mühim işler karara bağlanır. Âyet-i kerîmede: “O gecede, belli hikmetlere binâen Allah tarafından olmasına karar verilmiş her bir iş belirlenir. Tarafımızdan buyrulacak bir emir olarak” (Duhân 44/4-5) buyrularak buna işaret edilir. Nitekim Kur’an’ın nüzûlünün başlamasıyla, o gecede bütün dünyanın kaderini değiştirecek mühim bir işe karar verilmiştir. Kur’an’ın inişiyle, dünyanın o güne kadar ki makus talihi tersine çevrilmiş, her şey yepyeni bir tanzimle tanzime başlanmıştır. Zira indirilen bu Kur’an ile her türlü hikmetli iş açıklığa kavuşturularak, Allah Resûlü (s.a.s.) tarafından insanlığa ulaştırılmıştır.
Bu gece çok şerefli bir gecedir. Bin aydan daha hayırlı olduğu Cenâb-ı Hak tarafından haber verilmiştir. O gecede yapılan ibâdet ve hayırlar, içinde kadir gecesi bulunmayan tam bin ayda yapılanlardan daha çok sevaplıdır. Allah Teâlâ, mü’minlere böyle büyük bir lutuf ve ihsanda bulunmuştur. Buradaki “bin ay” ifadesinin kesretten kinâye olması da mümkündür. O gecenin gerçekten çok faziletli, eşi benzeri olmayan mukaddes ve mübârek bir zaman dilimi olduğunu gösterir.
Öyle bir gece ki:
4. O gecede melekler ve Ruh, Rablerinin izniyle her türlü iş için yeryüzüne iner de iner.
5. Bütünüyle esenliktir o gece, tâ şafak atıncaya kadar.
O gece melekler ve Ruh, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner dururlar. Cenâb-ı Hakk’ın verdiği vazifeleri yerine getirirler. Ruh’tan maksat Cebrâil (a.s.)’dır. Fazilet ve şerefi sebebiyle, diğer meleklerden ayrı olarak zikredilmiştir. O gece akşamdan fecre, tan yeri ağarıp sabah oluncaya kadar bütünüyle selâmettir. Çünkü melekler gecenin başından sabaha kadar gruplar halinde inerek mü’minlere selam verirler. Onlar için dua ve istiğfar ederler. O gece hep hayırlı şeylerle dolu olup, bütün şerlerden korunmuştur.
Kadir gecesinin Ramazan ayında olduğu kesindir. Fakat Ramazan ayı içinde hangi gecede olduğu hususunda farklı bilgiler bulunmaktadır. Bununla alakalı rivayetler şöyledir:
Hz. Âişe (r.a.) der ki:
Resûlullah (s.a.s.), Ramazan’ın son on gününde mescide çekilerek kendini ibâdete verir ve şöyle buyururdu:
“Kadir gecesini Ramazan’ın son on günü içinde arayın!” (Buhârî, Leyletü’l-Kadr 3; Müslim, Sıyâm 219; Tirmizî, Savm 72/792)
Kadir gecesinin Ramazan’ın son on günü içinde aranması tavsiye olunur. Bazı rivayetlerde, son on günündeki tek gecelerde, yirmi dördüncü gecesinde, yirmi yedinci gecesinde aranması da tavsiye edilir. Bir kısım sahâbîler, rüyâlarında Kadir gecesinin Ramazan’ın son yedi gecesinde olduğunu görmüşler ve bunu Allah Resûlü’ne bildirmişlerdi. Bunun üzerine Efendimiz (s.a.s.):
“Kadir gecesiyle ilgili rüyâlarınızın, Ramazan’ın son yedi gecesi üzerinde toplandığını görüyorum. O hâlde Kadir gecesini arayan onu Ramazan’ın son yedi gecesinde arasın!” buyurdu. (Buhârî, Leyletü’l-Kadr 2, 3; Ta‘bîr 8; Müslim, Sıyâm 205-206; Tirmizî, Savm 72)
Kadir gecesinin ihyasıyla ilgili Allah Resûlü (s.a.s.)’in çok önemli uygulama ve tavsiyeleri vardır. Nebî (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:
“Kadir gecesini, fazilet ve kudsiyetine inanarak ve sevabını yalnız Allah’tan bekleyerek ibâdet ve tâatle geçiren kimsenin geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhârî, Savm 6; Müslim, Müsâfirîn 173-176)
Hz. Âişe (r.a.), Peygamberimiz (s.a.s.)’e:
“–Ey Allah’ın Rasûlü! Kadir gecesinin ne zaman olduğunu bilecek olursam, o gece nasıl dua edeyim?” diye sorunca, Resûlullah (s.a.s.) şöyle cevap vermiştir:
“«Allahım! Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin; beni affeyle!» diye dua et!” (Tirmizî, Deavât 84/3513; İbn Mâce, Dua 5)
Nitekim Resûlullah (s.a.s.), Ramazan ayı boyunca, diğer aylara nispetle daha çok ibâdet eder, Kadir gecesini ihyâ edebilmek için bilhassa son on gün, kendisini daha fazla ibâdete verirdi. Bu günlerde geceyi ihyâ eder, âilesini uyandırırdı. (Buhârî, Leyletü’l-Kadr 5)
Kadir Gecesi Namazı Nasıl Kılınır?
Ramazan’ın 27’nci gecesi, Kadir gecesidir. Kur`an, bu gece Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’e inmeye başlamıştır. Bu geceyi ihyâ etmenin sevabı pek çoktur. Bunlardan biri namazdır. Kadir gecesi namazı nedir? Kadir gecesi namazı nasıl kılınır?
Kadir gecesinde ikişer rekat şeklinde kılınacak dört rekatlık namaz şu şekilde tarif ediliyor:
İKİ REKATLIK KADİR GECESİ NAMAZI
Evvelâ iki rekat Kadir gecesi namazı için niyet edilecek.
Her rekatta Fâtiha’dan sonra yedi kere İhlâs-ı şerîf okunacak.
Selâm verdikten sonra yetmiş kere istiğfar (Estağfirullah el-azim) edilecektir.
İSTİĞFAR ETTİKTEN SONRA İKİ REKAT KILINACAK KADİR GECESİ NAMAZI
İstiğfar ettikten sonra iki rekat Kadir gecesi namazı için niyet edilip şu şekilde namaz kılınıyor:
Her rekatta Fâtiha’dan sonra üç kere İhlâs ve selâmdan sonra şu duâ okunacak:
Kadir Gecesinin Faziletleri Nelerdir?
Müslümanlar, Ramazan ayının son on gecesini ve özellikle âlimlerin çoğunluğunun işaret ettiği 27. gecede (Kadir gecesinde) kulluk bilinci içinde ibadet ederek tövbe eder ve Allah’tan af dilerler. Peki Kadir gecesi nedir? Kadir gecesinin zamanı nasıl belli olur? Kadir gecesinin fazileti nedir? Peygamber (s.a.s.) Efendimiz, Kadir gecesi için neler söylemiştir?
“Kadir” sözlükte güç yetirmek, hüküm, kaza, takdir, şeref ve azamet; leyle-i kadir (Kadir gecesi) ise takdir, hüküm, şeref ve azamet gecesi demektir. Dini bir terim olarak, Kur’an-ı Kerim’in inmeye başladığı Ramazan ayının 27. gecesine Kadir gecesi denilmektedir.
KUR’AN’IN İNDİRİLDİĞİ GECE
Kur’an-ı Kerim’de bu gecenin faziletini belirten müstakil bir sure vardır. Bu surede yüce Allah şöyle buyurur:
“Doğrusu biz Kur’an’ı Kadir gecesinde indirmişizdir. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. Melekler ve Cebrail o gecede Rablerinin izniyle her türlü iş için inerler. O gece, tanyerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.” (Kadir, 97/ 1-5)
KADİR GECESİNİN FAZİLETLERİ
Ayetteki ifadelerden de anlaşıldığı üzere İslam’da en kutsal ve faziletli gece Kadir gecesidir. Kadir gecesi, içerisinde Kadir gecesi bulunmayan bin aydan daha hayırlıdır. Bu geceye Kadir gecesi denilmesi şeref ve kıymetinden dolayıdır. Çünkü;
Kur’an-ı Kerim bu gecede inmeye başlamıştır.
Bu gecedeki ibadet, içerisinde Kadir gecesi bulunmayan bin ayda yapılan ibadetten daha faziletlidir.
Gelecek bir seneye kadar cereyan edecek olan her türlü hadiseler ilgili meleklere bu gece bildirilir. (Taberi, Camiu’l-Beyan, 2000, XXIV, 531; Tecrid-i Sarih Tercemesi, VI, 312)
Bu gecede yeryüzüne Cebrail ve çok sayıda melek iner.
Bu gece tanyerinin ağarmasına kadar esenliktir.
Yeryüzüne inen melekler uğradıkları her mü’mine selam verirler.
KADİR GECESİ HANGİ GÜN?
Kadir gecesinin hangi gece olduğu kesin olarak bilinmemekle beraber, genellikle Ramazan’ın yirmi yedinci gecesinde olduğu tercih edilmiştir. Hz. Peygamber (s.a.s.), Kadir gecesinin hangi gece olduğunu kesin olarak belirtmemiş, ancak “Siz Kadir gecesini Ramazan’ın son on günü içerisindeki tek rakamlı gecelerde arayınız.” (Buhari, Leyletü’l-Kadir, 3; Müslim, Sıyam, 216) buyurmuştur.
Zir b. Hubeyş (r.a.) diyor ki, “Übey b. Ka’b’a kardeşin Abdullah b. Mes’ud ‘Yıl boyunca ibadet eden Kadir gecesine isabet eder’ diyor, dedim. Übey b. Ka’b dedi ki:
‘Allah İbn Mes’ud’a rahmet eylesin. O, insanların Kadir gecesinin hangi gece olduğuna güvenerek gevşeklik göstermemelerini istemiştir. Yoksa Kadir gecesinin, Ramazan’da; Ramazan’ın da son on günü içerisinde yirmi yedinci gecesinde olduğunu biliyordu.’ dedi.
‘Bunu neye dayanarak söylüyorsun, Ey Ebü’l-Münzir (Übey b. Ka’b’ın lakabı)’ dedim. Übey de ‘Ben bunu Resulullah’ın bize haber vermiş olduğu alametle söylüyorum ki, o alamet de o gün güneşin şuasız olarak doğmasıdır.’ dedi” (Müslim, Sıyam, 220).
KADİR GECESİNDE OKUNACAK DUA
Mü’minler bu geceyi gaflet içerisinde geçirmemeli, ibadet ve taatla değerlendirmelidir. Ebu Hüreyre’nin (r.a.) rivayet etmiş olduğu hadis-i şerifte Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:
“Kim Kadir gecesini, faziletine inanarak ve alacağı sevabı Allah’tan bekleyerek ibadet ve taatla geçirirse geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhari, Leyletü’l-Kadir, 1)
Hz. Aişe (r.anha) de demiştir ki; Resulullah’a (s.a.s.):
“Ey Allah’ın Rasulü! Kadir gecesine rastlarsam nasıl dua edeyim?” diye sordum. Resulullah (s.a.s.):
“Allahümme inneke afüvvün tühıbbü’l-afve fa’fu anni: Allah’ım sen çok affedicisin, affi seversin, beni affet, diye dua et.” (Tirmizi, Deavat, 89) buyurdu.
Kadir Gecesi’nde Ne Oldu?
Kadir Gecesi’nde neler oldu? Kadir Gecesi’nde meydana gelen hadiseler.
Ramazân-ı Şerîf’in coşkusunu en derinlerimizde hissettiğimiz, gönlümüzün bayram yeri olduğu, evlerimize huzurun, sekînetin dolduğu şu mübarek günlerde sırrın sahibi olan Rabbimizden niyazımız odur ki; bu mübarek aydaki bin aydan kıymetli olan sırlı geceyi hakkıyla idrâk ve ihyâ edebilelim.
Zira Cenâb-ı Hak, bu geceyi şöyle medhediyor:
“Biz onu (Kur’ân’ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır. O gecede, Rablerinin izniyle melekler ve Rûh (Cebrâil), her iş için iner dururlar. O gece, selâmet ve esenlik doludur. Tâ fecrin doğuşuna kadar…” (el-Kadir, 1-8)
Kur’ân-ı Kerîm’in indiriliş zamanı hakkında ilk beyân, Bakara Sûresi’nin 185. âyetinde yapılmış ve indirildiği ayın Ramazan ayı olduğu bildirilmiştir.
“Ramazan ayı insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’ân’ın indirildiği aydır…” (el-Bakara, 185)
Bir başka âyet-i kerîmede onun gece vakti indirildiği bildirilmiş ve şöyle buyurulmuştur:
“Apaçık olan kitaba andolsun ki, Biz onu mübârek bir gecede indirdik…” (ed-Duhân, 2-3)
Kadir Sûresi’nin ilk âyeti ile de kerîm kitabımız Kur’ân’ın, Kadir gecesinde indirildiği açıkça beyân edilmiştir.
KADİR GECESİ’NDE NELER OLDU?
Duhân Sûresi’nde Kadir gecesi için “Her hikmetli iş, o gecede ayrılır” denilmiştir. İbn-i Abbâs’tan rivâyetle de şöyle buyurulmuştur:
“Allah, Kadir gecesinde gelecek senenin aynı gecesine kadar bir sene içerisinde olacak her şeyin; yağmurdan rızka, can vermekten öldürmeye kadar her şeyi takdir eder ve bu işleri vazifeli meleklere teslim eder. Rızıkların, bitkilerin ve yağmurların nüshasını Mîkâil’e; savaşların, rüzgârların, zelzelelerin, yıldırımların ve Ay-Güneş tutulmalarının nüshasını Cebrâil’e, amellerin nüshasını İsrâfil’e, musibetlerin nüshasını ölüm meleğine teslim eder.”
Bu mübarek gecede başta Cebrâil -aleyhisselâm- olmak üzere yeryüzüne birçok melek iner ve mü’minler için Rabbimize duâ ve istiğfarda bulunurlar. Bu durum şöyle rivâyet edilir:
“Kadir gecesi olunca, Allah Teâlâ, Cebrâil -aleyhisselâm-’a sayıları yetmiş bin olan Sidre-i Müntehâ melekleriyle beraber yeryüzüne inmelerini emreder. Beraberlerinde nûrdan sancaklar vardır. Yeryüzüne indiklerinde Cebrâil kendi sancağını, diğer melekler de kendi sancaklarını şu dört yere dikerler:
Kâbe’nin yanına, Nebiyy-i Zîşân -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in kabrine, Beyt-i Mukaddes mescidine (Mescid-i Aksâ’ya), Tûr-i Sînâ mescidine…
Sonra Cebrâil -aleyhisselâm- meleklere:
«-Dağılın!..» der.
Onlar, içinde mü’min erkek veya mü’min kadın bulunan hiçbir ev, oda, mesken ve gemi bırakmamak üzere hepsine girerler. Girdikleri evlerde tesbîhte bulunurlar, yüce Allâh’ı takdîs ederler, tehlîlde bulunurlar. (Onların günahlarının bağışlanması için Allâh’a yalvarırlar.) Tanyeri ağarıncaya kadar buna devam ederler. Tanyeri ağarınca semâya yükselirler.” (Abdülkadir Geylânî, Gunye, 2/14)
Rûhu’l-Beyân tefsirinde de yeryüzüne inen melek ile de şöyle denilmiştir:
“Bazı âlimlere göre okuduğumuz bu âyette geçen «ruh»tan maksat bir melektir ki, gökleri ve yerleri yutmak istese, bir lokmada yutabilir. Veya bu öyle bir melektir ki, başı Arş’ın altında, iki ayağı yedi kat yerin dibindedir. Bu meleğin bin başı vardır ve her baş dünyadan daha büyüktür. Ayrıca her başta bin yüz, her yüzünde bin ağız, her ağzında bin dil vardır. Bu kadar dil ile bin çeşit tesbih, tahmid ve temcidde bulunur. Allâh’ı tesbih eder, her bir dilin dili diğerine benzemez. Bu melek tesbih etmek için ağzını açtığında, göğün bütün melekleri ağzından çıkan nûr kendilerini yakacak korkusuyla secdeye kapanırlar. Sözünü ettiğimiz bu melek, sabah-akşam Allâh’ı tesbih eder. Kadir gecesi geldiğinde ise, iner ve Muhammed ümmetinden oruç tutan erkeklerle kadınlar hakkında işaret ettiğimiz bin ağzı ile tan yeri ağarıncaya kadar istiğfarda bulunur.” (İsmail Hakkı Bursevî, Rûhu’l-Beyân, Erkam Yayınları, c: 23, sh: 518)
Bu geceye bir ömrü sığdırmış Rabbimiz… Durup bir düşünsek, nasıl büyük bir lütuftur bu… Sadece böyle bir nîmetin şükrü için secdeden kaldırmasak başımızı, yine edâ edemeyiz şükrünü… Neresinden bakarsak, her hâliyle sır… Her hâliyle huzur… Her hâliyle sürûr… Öyle bir sır ki, hangi gün olduğu konusunda dahî farklı rivâyetler vardır. “Bulanlar, arayanlardır!” demiş büyükler… Efendimiz de “arayın” buyuruyor…
“Ramazan’ın içinde arayın, son on gününde arayın, on günün tek rakamlı günlerinde arayın.”
Habibullah Efendimiz de Ramazan Ayı’nın son on günü geldiği zaman ibadetlerini artırır ve âilesini bu konuda uyarırdı. Ne mutlu, her seneye, bir ömür sığdırabilenlere…
Öyle bir gece ki bahsettiğimiz, Peygamber Efendimizin şu müjdesi bile başlı başına her şeyi anlatmaya yetecek vasıftadır:
“Her kim inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek Kadir gecesini ihyâ ederse, geçmiş ve gelecek günahları bağışlanır. Her kim îman ederek ve sevabını Allah’tan bekleyerek oruç tutacak olursa, geçmiş ve gelecek günahları bağışlanır.” (Münâvî, VI, 191)
KADİR GECESİ GÖRÜNEN NUR
Kadir Gecesi görünen nûr ile ilgili şöyle denilmiştir:
“Kadir gecesi görülen nûr, meleklerin kanatlarının nûrudur. Bu nûr, Adn Cenneti’nin nûrudur. Bu cennetin kapıları Kadir gecesi açılır. Yahut bu nûr, Livâü’l-Hamd nûrudur. Âriflerin esrarının nûrudur. Allah onların esrar perdelerini kaldırmıştır ki, mahlûkat onların nûrlarını görsünler. Bu açıklama, Kadir gecesinin hakikatine uygun bir açıklamadır. Çünkü Kadir gecesinin hakikati, melekût âleminin ârifin kalbine inkişâf etmesinden ibarettir. Bâtın, melekût âleminin nûruyla aydınlandığında o âlemden zâhire akseder.”
Bu gecenin ihyâsı için özel bir nafile namaz belirtilmemekle birlikte bu gecenin fazileti ve yapılacak duâların kabul edilme ümidinin fazla olması sebebiyle diğer gecelere göre daha yoğun bir ibadetle geçirmek gerekir. Özellikle kazâ namazı kılma, gece namazlarını artırma, Kur’ân-ı Kerîm okuma, tevbe-istiğfarda bulunma, zikir, tesbîh ve duâ ile Allah Teâlâ’ya niyazda bulunmak gerekir. Bu gecenin gündüzünde de hayır-hasenatta bulunmak, ihtiyaç sahiplerini ve yoksulları gözetmek tavsiye edilmiştir.
Bu günde Peygamber Efendimizin Hazret-i Âişe -radıyallahu anhâ- Vâlidemiz’e öğretmiş olduğu duâyı dilden düşürmemek ve bu duâ ile Cenâb-ı Hak’tan af dilemek gerekir:
“Allâhümme inneke afüvvün, tuhibbül afve fa’fü annî.”
“Allâh’ım! Şüphesiz Sen affedicisin, affı seversin. Beni affet!..” (Tirmizî, Deavât, 84; İbn-i Mâce, Duâ, 5)
Said bin Müseyyeb, bu gecenin ihyâsı ile ilgili olarak şöyle demiştir:
“Her kim akşam ve yatsı namazlarını câmide cemaat ile kılarsa, Kadir gecesinden bir pay almış olur.”
Hadîs-i şerîfte de şöyle buyurulur:
“Kim Kadir Sûresi’ni okursa, Allah ona Ramazan orucu tutup, Kadir gecesini ihyâ eden kimsenin sevabını verir.” (İbn-i Hacer, Kâfi, IV, 781)
Cenâb-ı Hakk’a niyaz ile başladık yazımıza, niyaz ile bitirelim:
Yâ Rabbi! Bizleri Kadir gecesinin kadrini bilenlerden ve bu geceyi hakkıyla ihyâ edenlerden eyle. Yâ Rabbi! Bu gece hürmetine ümmet-i Muhammed’i affeyle. Âmîn!