Geri Döndüren Gök – Merkür Retrosu – Ümmü Seleme

Geri Döndüren Gök – Merkür Retrosu – Ümmü Seleme – Bir Kadının Lafına Bakan Geri Dönen Peygamber Muhammed

Muâhedenin bitmesinden sonra Süheyl, oğlunu alıp sevinç ve memnûniyet içinde Mekke’ye dönerken, Allâh Resûlü de ashâb-ı güzîne şöyle buyurdu:

“–Haydi, artık kurbanlarınızı kesiniz ve başlarınızı tıraş ediniz!..”

Fakat sahâbe-i kirâmdan hiç kimse bu emri yerine getirmek için yerinden kalk­madı. Onlar, sırrını çözemedikleri bir meselenin sisleri arasında mahzûn ve mağmûm idi­ler. Hazret-i Peygamber, emrini üç kez tekrarladı. Yine kimse yerinden kımıldamadı. Bu aslâ bir isyan değil, Kâbe’yi ziyâret iştiyâkının yürekleri yakması netîcesinde, daha yeni yapılmış bulunan ahitnâmenin iptâli için küçük bir ümîd bekleyişi idi. Yoksa her biri daha bir gün evvel:

“−Allâh Resûlü’nün gönlünde ne murâdı varsa, onun üzerine bey’at ediyorum.” diye­rek Peygamber Efendimiz’e bağlılık ve itaat yemini etmişti.

Ashâbının bu hareketsizliği karşısında Allâh Resûlü son de­rece mahzûn oldular. Kederli bir şekilde kıymetli zevcesi Ümmü Seleme’nin çadırına gitti­ler. Durumu Ümmü Seleme’ye bildirdiklerinde mübârek annemiz, Allâh Resûlü’nü tesellî ederek şu sözleri söyledi:

“–Ey Allâh’ın Resûlü! Siz, ashâbınıza hiçbir şey söylemeden kurbanlarınızı kesiniz, tıraşınızı olunuz! Bu durumda, onlar kendilerine güç gelen bir ağırlığın altında mahzûn ol­salar da, sizin yaptığınıza tâbî olacaklardır, onları mâzur görünüz!”

Bu istişâreden sonra çadırından çıkan Hazret-i Peygamber, konuşulduğu gibi hareket etti. Bu hâli gören ashâb, muâhedenin değişmeyeceğini anladılar ve hepsi Resûlullâh’nün yaptıklarına tâbî oldular. Kurbanlarını kestiler, saçlarını tıraş ettirdiler. Bu hâdiseyi müşâhede eden Ümmü Seleme:

“–Müslümanlar kurbanlıklara doğru öyle bir sıçradılar ki, birbirlerini ezeceklerinden korktum.” demiştir.

(Buhârî, Şurût, 15; Ahmed, IV, 326, 331; Vâkidî, II, 613)

Resûlullâh ile ashâbı kurbanlarını kesip tıraş olduktan sonra, Allâh Teâlâ bir kasırga gönderdi. Ashâbın saçlarını havalandırıp Harem içine savurdu. Sahâbîler, bunu umrelerinin kabûlüne bir işâret saydılar.[8] Bunun ardından da Medîne’ye hareket edildi.

Bir Karoglan Başağaçlı Raşit Tunca Makalesi

Schrems, 17.05.2021