Tarih Tekerrürden mi İbarettir

Tarih Tekerrürden mi İbarettir

4 Mevsim her sene yeniden yeniden tekrar ediyor.
Her günün sonunda gece, gecenin sonunda da, sabah tekrar ediyor. Her saatin sonunda, dakika yine bir den başlıyor.
Her çocuk önce apılıyor, sonra ayağa kalkıyor, sonra yürüyor, sonra konuşuyor, sonra yiyor, sonra tuvalet adabını öğreniyor, sonra okumayı öğrenyor,….  her yeni doğan çocuk da yine aynı şeyleri tekrar ediyor…

–oOo–

Her gün bir yerden göçmek ne iyi,
Her gün bir yere konmak ne güzel,
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş.
Dünle beraber gitti cancağızım,
Ne kadar söz varsa düne ait…
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım…

“Dün dünde kaldı cancağızım. Bugün yeni şeyler söylemek lazım!”

(Mevlâna Celâleddin Rumi)

–oOo–

Peygamber Efendimiz Buyurdular

”İki günü eşit olan zarardadır.”

(Beyheki)

Peygamber Efendimiz Buyurdular

İki günü eşit olan aldanmış; bugünü dününden kötü olan ise lanetlenmiştir.

(Beyheki)

Peygamber Efendimiz Buyurdular

Akıllı ve olgun Mü’min aynı delikten iki defa sokulmaz, ısırılmaz.

(Buhârî, Edeb, 83; Müslim, Zühd, 63)


a+b=abc
b+c=abc
c+a=abc
a=c
b=a
a-c=0

Ne saçmalık bu  problem, sıfırı bulmaya çalışıyoruz, sonucu sıfır olacak bir işlemin sonucunu bulmaya çalışmak kadar saçmalık olamaz. Eğer sonuç Sıfır, ya da Yok, ya da hiçbrşey ise , sonuçta elde edeceğin hiçbirşey için kendini bu kadar yormanın anlamı ne? ne saçmalıyorsunuz siz yahuuuu, daha dün helak olup batan ümmetler mesela  “mu, agarta, ve lemurlar, atlantis,…”
toprağı kazdıkça alttan batmış ümmetlerin kalıntılarını  çıkarıyoruz da bunlar nasıl yere batmış demiyoruz
Ve döngü aynı yine ayni döngüye geldik güneş batıdan doğacak ve dünya ters düz olcak ve karalar sular ile dolacak 
neresi yukarda kalır Allahu alem, tarih tekerrürden ibaret gibi gözüküyor, bunca yüzyıllar boyu bu böyle olmuş, sonunda helak olan ümmetler, bu helak olan ümmetler Kuran da  defalarca anlatılıyorlar da ders alan yok,  durum aynı sonuç, alametler bizim de sona geldiğimizi gösteriyor, ve eğer başaramazsak, dünyamız ve insanlık ve doğa ve kainat için, kalıcı salih ameller yapamazsak, peygamberin dediği gibi, ‘müslüman aynı delikten iki defa.. ya da iki günü eş ve aynı olan….  yani tekarrür etmeyen bir sonuç var müslüman’a diyor  ya da demek istiyor, öyle olunca, ümmeti necat, hep bir kurtulanlar olmasaydı, batan ümmetler ile, insanlık yok olurdu, hep bir kurtulanlar ümmeti, yani ümmeti necat olmuş. Bu devirde de, mehdi ve sevenleri, peygamberin sözü ile, inşallah o kurtulanlar ümmeti olur, ümmeti necat olur, bizlerde inşallah o ümmettenizdir, bizler helak olmayıp kaldığımız yerden devam edenler olabilirz umarım…

Peygamber Efendimiz Buyurdular

Güneş batıdan doğmadıkça, Kıyamet kopmaz. O zaman herkes iman ederse de fayda vermez.

(Buhari, Müslim)


Ebu Zer (r.a) tarafından rivayet edilen hadiste, Hz. Peygamber (asm) şöyle buyurmuştur:

    “Güneş battığı bir sırada mescide girdim. Rasülullah (asm.) oturuyordu. Bana:

    ‘Ey Ebu Zer, şu güneş nereye gidiyor, biliyor musun? dedi. Ben,

    ‘Allah ve Rasülü bilir.’ dedim. Şöyle buyurdu:

    ‘Secde yapmak için müsaade almaya gidiyor ve kendisine müsaade ediliyor. Sanki bir gün ona ‘Buradan Doğ!’ denilecek, o da battığı yerden doğacaktır.’ Rasülullah (asm.) daha sonra,

    ‘Güneş, kendisine tayin edilmiş bir yere doğru akıp gider.’

(Yasin, 36/38) ayetini okudu.”

(Tirmizi, Fiten, 22)


Peygamber Efendimiz Buyurdular

Huzeyfe b. Üseyd (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Biz aramızda kıyameti müzakere ederken Rasûlullah (s.a.v.) üst kattan bize baktı ve şöyle buyurdu: On alamet görülmeden kıyamet kopmayacaktır;

1- Deccal ve fitneleri
2- Güneşin batıdan doğması,
3- Ye’cûc ve Me’cûc’ün çıkması,
4- Neml sûresinin 82. ayetinde belirtilen Dabbe’nin çıkması,
5- Biri doğuda biri batıda bir diğeri de Arap yarımadasında meydana gelecek yere batma hadisesi, çöküntüler,
6- Aden’den çıkacak bir ateş ki daima insanlarla beraber olacak, onlarla beraber gelip gidecek ve onlarla beraber istirahat edecektir. (İbn Mâce, Fiten: 29)
7 – Duhan veya Duman Çöl İklimi ve Gece ve gündüz arasındaki sıcaklık farkından doğan sis
8- Hz Mehdi
9- Hz isa
10- Kuraklık  ve  “Fırat nehrinin suyu çekilip, aktığı yatakta bulunan bir altın dağı meydana çıkmadıkça ve kurtulup kazanan ben olayım diye birbiriyle çarpışan her yüz kişiden doksan dokuzu ölmedikçe kıyamet kopmaz.” (Buhârî, Fiten 24; Müslim, Fiten 29. Ayrıca bk. İbni Mâce, Fiten 25)

Dünya herc-ü merc* içinde kaldığında, fitneler zuhur ettiğinde, yollar kesildiğinde, bazıları bazısına hücum ettiğinde, büyük küçüğe merhamet etmediği, büyüğe vakarlı davranmadığında Allah, bu sırada onlardan adavetin (düşmanlığın) kökünü kazı(Zeker) dalalet kalelerini fethedecek ve evvelce benim ayakta tuttuğum gibi, ahir zamanında dini ayakta tutacak, önceden zulümle dolu olan dünyayı adaletle dolduracak birini (Mehdi) gönderecektir.

Herc-ü merc nedir ya Rasulallah? dediler

Herc-ü merc : Biri doğuda biri batıda bir diğeri de Arap yarımadasında meydana gelecek yere batma hadisesi dir.

(Huzeyfe b. Üseyd (r.a.) ve Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman)

dikatinizi çekerim “Arap yarımadası” yani kurtulcak olan mezepotamya hikayesi fasa fiso, yere batcak yerlerden biriside israil  mescidi aksa tarafları ve mekke  medine  bütün mezepotamya bunun yanına fırat dicle hadisinide katınca Türkiye de bunlara dahil oluyor vesselam

Kabe ve mekke viran olur

“Simsiyah ve sıska bacaklının, Kabe’nin taşlarını bir bir söktüğünü görür gibi oluyorum.”

(Sahih-i Buhari’de s. 261-262)

    “Kâbe’yi bacakları sıska, cılız bir habeşli yıkacaktır.”

(Buhari; Tefsiru sureti’l-Maide, 97)


Hz İbrahim’in Allah’ın emri ile Kâbe’nin bulunduğu yere gittiği ve Kâbe’nin temellerini bularak o temeller üzerine bugünkü mevcut Kâbe’yi inşa ettiği kabul edilmiştir.

Tarih boyunca değişik zamanlarda çeşitli restorasyon ve inşa muamelesine tabi, tutulan Kâbe’nin en meşhur bir inşası da Hz. Muhammed (asm) 35 yaşında iken yapılmıştır.

“İbrahim, İsmail ile birlikte Beytullah’ın (Kâbe’nin) temellerini yükseltiyor.” (Bakara, 2/ 127)

yani bir zamanlar Kabe de yere batmış vaziyetteymiş, Hz ibrahim, yere batmış vaziyette ki, Kâbe’nin ilk, ya da, önceki temellerini bularak, o temeller üzerine, bugünkü mevcut Kâbe’yi inşa etmiş vesselam.


“Benden sonra halifeler bulunacaktır. Halifelikten sonra emirler, emirlerden sonra krallar, krallardan sonra da zâlim idareciler olacaktır.

Daha sonra Ehl-i Beyt’imden bir adam çıkacak, yeryüzü zulümle dolduğu gibi onu adaletle dolduracaktır.”

(Câmiu’s-Sağîr: 4768)

“Kıyametin kopmasına bir gün bile kalsa, Allah-u Teâlâ o günü uzatarak benim soyumdan bir kişi gönderecektir. Adı adımın, babasının adı babamın adının aynısı olacak, zulüm ve zorbalık altında inleyen yeryüzünü huzur ve adaletle dolduracaktır.”

(Ebu Dâvud, Tirmizî)

“Mehdi Bizden, Ehl-i Beyt’imizdendir. Allah Onu Bir Gecede Islah Eder.”

(İbn-i Mâce: 4085)

“İnsanların üzerine belâ üzerine belâ yağdığı ve onun çıkışından ümit kesildiği bir sırada Mehdi zuhur eder.”

(İmam-ı Suyuti)

“Hepsi de Allah’ın peygamberi olduğunu iddiâ eden otuza yakın yalancı deccaller türemedikçe kıyamet kopmaz.”

(Tirmizî)

“Siz beşeriyet için meydana çıkarılmış en hayırlı bir ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülüğü vazgeçirmeye çalışırsınız ve Allah’a inanırsınız.”

(Âl-i imrân: 110)

“Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacak, bunların içinden bir fırkası ehl-i necat (Kurtulanalar) olacaktır.”

    buyurmuş. Ashab sormuşlar:

    “Yâ Resûlâllah, o kurtulan fırka hangi fırka olacaktır?”

    Şöyle cevap vermiş:

    “Benim sünnetimden şaşmayanlar kurtulanlardan olacaktır! Yâni Ehl-i sünnet ve cemaat mensuplarıdır.”

(Tirmizi, İman, 18; İbnu Mace, Fiten, 17)


işte Ahirmzamanda Hz Mehdiyi arayıp bulup O’na katılan O’na ve emrilerine itat edip Allahu Tealan’ın O’na Gösterdiği rota ve istikamatte hareket edereketen, bu devre sonu kapanışından, kurtulacak olanlara, kurtulanlar Ümmeti, veya Kurtulan millet, yada “Ümmeti Necat” denilir.

Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif’lerinde:

“Belâ ve fitneden başka dünyanın hiçbir şeyi kalmadı!” buyurmuşlardır.

(İbn-i Mâce: 4035)

“O’nun ilmi dışında bir yaprak dahi düşmez.” buyuruyor.

(En’âm: 59)


İbn-i Mes’ud -radiyallahu anh- anlatıyor: “Biz, Resulullah Aleyhisselâm’ın yanında iken Benî Hâşim’den bir grup genç geldi. Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- onları görünce, gözü doldu ve rengi değişti. Ben: Ey Allah’ın Resul’ü! Şimdiye kadar, mübarek yüzünüzde hoşumuza gitmeyen bir manzara hiç görmemiştik, (şimdi ne oldu da bizi üzen bir ifade ile karşılaşıyoruz?)” dedim. Şu cevabı verdiler:

“Biz öyle bir Ehl-i Beyt’iz ki, Allah bizim için dünyaya mukabil ahireti tercih etmiştir. Benim Ehl-i Beyt’im benden sonra belâ, kaçırılma ve sürgüne maruz kalacak. Nihayet, doğu tarafından beraberlerinde Siyah Bayraklar olan bir kavim gelecek. Bunlar hayır (saltanat) isteyecekler, fakat istekleri yerine getirilmeyecek. Bunun üzerine onlar savaşacak. Allah onlara yardım edecek. Bundan sonra istedikleri (hükümdarlık) kendilerine verilecek. Ne var ki, onlar bunu kabul etmeyip emirliği Ehl-i Beyt’imden bir adama tevdi edecekler. Bu (Emîr) de, insanlar yeryüzünü daha önce zulüm ile doldurdukları gibi, yeryüzünü adaletle dolduracaktır. Artık sizden kim o güne yetişirse kar üstünde emeklemek suretiyle de olsa onlara varsın (katılsın)”

(İbn-i Mâce: 4082)

“De ki: Ey mülkün sahibi Allah! Sen mülkü kime dilersen ona verirsin. Kimden dilersen ondan alırsın. Kime dilersen ona izzet verirsin, yükseltirsin. Kime dilersen ona zillet verirsin, alçaltırsın. Hayır senin elindedir, sen her şeye kadirsin.” (Âl-i imrân: 26)

Bir gün 24 saat ve, saat 24 olunca yani iki tur atınca saat tekrardan sıfırdan başlıyor yani bir gün didinip devinmek bile saçmalık aslında, sonuç başa dönmek ise, ama o sona vardığın günden, birşeyler kazandınsa, sonu sıfır değilidr, saat sıfırdan başlasa da, sen başa dönsen de, sonuç sıfır değildir, eğer o gün elli lira, ya da elli sevap kazandınsa, sonuç sıfır değildir, sonuç plus elli dir, yani +50. Bu kazanç senin kazanım yaptığın bilgi ve tecrübe de de böyledir, eğer geçmişteki hatalarından ders alıp, o hataya br daha düşmeden yol alabilirsen yani peygaberin sözü ile aynı delikden ikinci defa sokulmadıysan sen kazanmışsındır.

Bu bir Karoglan Başağaçlı Raşit Tunca Makalesidir

Raşit Tunca

Schrems, 25.10.2022